uygun olarak

listen to the pronunciation of uygun olarak
Türkçe - İngilizce
according

They buried those who had died in battle according to military tradition. - Onlar savaşta ölenleri askeri geleneğe uygun olarak gömdüler.

You will be paid according as you work. - Sana çalışmana uygun olarak ödeme yapılacak.

appropriately

Tom reacted appropriately. - Tom uygun olarak tepki gösterdi.

Tom was dressed appropriately. - Tom uygun olarak giyindi.

favourably [Brit.]
in pursuant of
in conformity with sth, in accordance with
properly

I think it's time for me to show you how to do that properly. - Sanırım onu uygun olarak nasıl yapacağını sana göstermemin zamanıdır.

He doesn't have the ability to do the work properly. - Onun işi uygun olarak yapma yeteneği yoktur.

favorably
in pursuance of
pursuant to
(Hukuk) in accordance with, in compliance with
pursuant
propitiously
in accordance

I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk. - Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.

These disputes between the two nations should be solved in accordance with international law. - İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir.

accordingly
favourably
conveniently
sternly
accord

I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk. - Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.

They buried those who had died in battle according to military tradition. - Onlar savaşta ölenleri askeri geleneğe uygun olarak gömdüler.

pro rata
eligibly
in conformity with sth
fittingly
worthily
practically
dully
accordance

I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk. - Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.

These disputes between the two nations should be solved in accordance with international law. - İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir.

in fits
pursuance
expediently
pertinent
duly
(Avrupa Birliği) in accordance with
...e uygun olarak
(Askeri) in accordance with
akla uygun olarak
reasonably
modaya uygun olarak
modishly
uygun olarak