Mrs. Brown warned Beth that if she didn't eat properly she would be permanently overweight.
- Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.
Tom didn't have time to do the job properly.
- Tom'un işi uygun şekilde yapmak için zamanı yoktu.
The house is suitably isolated.
- Ev uygun şekilde yalıtılmış.
Tom wanted to do his job properly.
- Tom işini uygun bir şekilde yapmak istedi.
I don't know how to speak French properly.
- Uygun bir şekilde nasıl Fransızca konuşulduğunu bilmiyorum.