uyguluyor

listen to the pronunciation of uyguluyor
Türkçe - İngilizce
inflicted
applying

Who's applying this pressure? - Bu baskıyı kim uyguluyor?

uygula
{f} implement

The merger was implemented on a 50-50 ratio. - Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.

The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular. - Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.

uygula
(Bilgisayar) apply onto
uygula
{f} practice

I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult. - Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.

Put your plan into practice as soon as possible. - Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.

uygula
apply

This rule doesn't apply to first-year students. - Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.

The final value theorem does not apply if the system is not stable. - Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.

uygula
{f} applied

Science can be dangerous when applied carelessly. - Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.

This rule cannot be applied in every case. - Bu kural her durumda uygulanamaz.

uygula
{f} implementing
uygula
apply to

The rule does not apply to his case. - Kural bu duruma uygulanamaz.

Does it only apply to masculine nouns? - Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?

uyguluyor