uyduruk bir biçimde

listen to the pronunciation of uyduruk bir biçimde
Türkçe - İngilizce
sloppily

He glued the vase together sloppily. - O, vazoyu uyduruk bir biçimde birlikte yapıştırdı.

You do things too sloppily. Please do things more carefully. - İşleri çok uyduruk bir biçimde yapıyorsun. Lütfen işleri daha dikkatli yap.

In a sloppy manner, not neatly
in a sloppy manner; "this work was done rather sloppily
carelessly; messily, in an untidy manner
in a sloppy manner; "this work was done rather sloppily"
uyduruk bir biçimde