uyan

listen to the pronunciation of uyan
Türkçe - İngilizce
suitable
pertaining to
correspondent
corresponding
observant
coincident
in harmony
regardful
(Bilgisayar,Teknik) compatible
warning
stimulation
{f} waking

She was afraid of waking the baby. - Bebeği uyandırmaya korkuyordu.

I've been having trouble waking up. - Uyanmakta zorlanıyorum.

{f} woken

He seemed to have just woken up from a dream. - Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.

He wanted to be woken up early by his wife. - Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.

{i} conforming
{f} woke

The alarm woke up Mayuko. - Alarm Mayuko'yu uyandırdı.

My mother woke me up saying It's a quarter past seven. - Annem saat 07:15 diyerek beni uyandırdı.

{f} waked
{f} wake

Be quiet, or the baby will wake up. - Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.

Although the alarm rang I failed to wake up. - Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.

in keeping
matching

The police found a truck matching that description. - Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.

her iki cinse de uyan
unisex
uy
correspond to
uy
obey
ahlak kurallarına uyan
moral
uy
(Bilgisayar) snap to
uy
conform
uy
comply
uy
conform with
uy
{f} suited
uy
{f} fit
uy
{f} according
uy
{f} suit
uy
{f} fixing
uy
{f} fitted
uy
{f} suiting
uy
{f} conforming
uy
conform to
uy
{f} accord
uy
{f} tally
Uyan!
(deyim) get on the stick
herkese uyan
one-size-fits-all
kanuna uyan
law-abiding
kanunlara uyan kimse
legalist
kilise kurallarına uyan kimse
conformist
tam uyan
fully fashioned
toplum kurallarına uyan kimse
conformist
uy
comply#with
yazım kurallarına uyan kimse
speller
zamana uyan
temporizing
zamana uyan kimse
temporizer
İngilizce - İngilizce

uyan teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

uy
Uruguay (in Internet addresses)
uyan