used to introduce indirect questions about time

listen to the pronunciation of used to introduce indirect questions about time
İngilizce - Türkçe

used to introduce indirect questions about time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

when
ne zaman

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman? - Did the error occur right from the start or later on? - When?

when
dığı zaman
when
iken

O üç yaşında iken babasını kaybetti. - He lost his father when he was three years old.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I met him once when I was a student.

when
gerektiğinde

Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder. - When I have homework to do, my brother always helps me with it.

Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi. - Tom wasn't sure when he was supposed to be there.

when
-ınca
when
-diği (gün)
when
(olması gerektiği) halde
when
-diğinde
when
-dığı zaman
when
-diği zaman
when
geldiğinde

Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu. - She was playing the piano when the guests arrived.

Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı. - She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.

when
when he comes geleceği zaman
when
vakit

Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler. - Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.

Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim. - When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.

when
göz önüne alarak
when
{i} ne zamandan kalma
when
When shall I come? Ne zaman geleyim? Come when you please
when
-diğinde; -diği zaman; -ince; -diği (gün, saat v.b.): You have to get up when
when
ta ki
when
zaman

Genellikle ne zaman yatarsın? - When do you usually go to bed?

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan. - I wish you would shut the door when you go out.

when
halde

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

İngilizce - İngilizce
when

Do you know when they arrive?.

used to introduce indirect questions about time

    Heceleme

    used to in·tro·duce in·di·rect questions a·bout time

    Türkçe nasıl söylenir

    yuzd tı întrōdus îndırekt kwesçınz ıbaut taym

    Telaffuz

    /ˈyo͞ozd tə ˌəntrōˈdo͞os əndərˈekt ˈkwesʧənz əˈbout ˈtīm/ /ˈjuːzd tə ˌɪntroʊˈduːs ɪndɜrˈɛkt ˈkwɛsʧənz əˈbaʊt ˈtaɪm/