used to introduce a point, a remonstration or a rebuke

listen to the pronunciation of used to introduce a point, a remonstration or a rebuke
İngilizce - Türkçe

used to introduce a point, a remonstration or a rebuke teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

now
şimdi

Saat şimdi yedi kırk beş. - It's quarter to eight now.

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız? - Are you ready to order now?

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim. - I just bet you were thinking something perverse just now.

now
hemen

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz. - He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

now
{i} şu an

Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir. - Long skirts are out of fashion now.

Asama yanardağı şu an hareketsiz. - Mt. Asama is now dormant.

now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

now
zaman zaman

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var. - Even now there are occasional aftershocks.

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
İngilizce - İngilizce
now

Now, stop that Jimmy!.

used to introduce a point, a remonstration or a rebuke