used to indicate permission in simple past tense

listen to the pronunciation of used to indicate permission in simple past tense
İngilizce - Türkçe

used to indicate permission in simple past tense teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

might
{f} ebilmek
might
-malı
might
-ebilir
might
{i} güç

Japonya güçlü bir ulustur. - Japan is a mighty nation.

Kalem kılıçtan daha güçlüdür. - The pen is mightier than the sword.

might
{i} zor

Bunu yapmak can sıkıcı olabilir fakat onu yapmak zorundayız. - It might be a pain in the neck to do this, but we have to do it.

Ne kadar yorgun olursam olayım, çalışmak zorundayım. - No matter how tired I might be, I have to work.

might
-ebilirdi
might
(dolaylı anlatımda `may' in yerine kullanılır) -ebilmek
might
kuvvet

Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim. - Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question

might
(İİ.) (rica belirtir) -ebilmek
might
kudret
might
(olasılık belirtir) -ebilmek
might
ii
might
(fiil) ebilmek, abilmek, mümkün olmak, olası olmak
might
{f} olası olmak
might
kabiliyet
might
{f} mümkün olmak
might
dolaylı anlatımda `may` in yerine kullanılı
might
with might and main var kuvvetle
İngilizce - İngilizce
might

He asked me if he might go to the party, but I haven't decided yet.

used to indicate permission in simple past tense

    Heceleme

    used to in·di·cate per·mis·sion in sim·ple past tense

    Türkçe nasıl söylenir

    yuzd tı îndıkeyt pırmîşın în sîmpıl päst tens

    Telaffuz

    /ˈyo͞ozd tə ˈəndəˌkāt pərˈməsʜən ən ˈsəmpəl ˈpast ˈtens/ /ˈjuːzd tə ˈɪndəˌkeɪt pɜrˈmɪʃən ɪn ˈsɪmpəl ˈpæst ˈtɛns/