Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

used as a form of address when warning someone

listen to the pronunciation of used as a form of address when warning someone
İngilizce - Türkçe

used as a form of address when warning someone teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

friend
dost

Gerçek dostluk paha biçilmezdir. - True friendship is priceless.

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

friend
{i} ahbap
friend
{i} arkadaş

Üniversite arkadaşım terör karşıtı. - My university friend is against terror.

Beni seven bir arkadaşım var. - I have a friend who loves me.

friend
koruyan kimse
friend
have a friend at court mahkemede dayısı olmak
friend
{i} tanıdık

Japonların tanıdıklarına karşı çok cana yakın oldukları ve tanımadıklarına çok ilgisiz oldukları söyleniyor. - It is said that the Japanese are very friendly to those that they know, and very indifferent to those they don't.

O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık. - He is not really a friend, just an acquaintance.

friend
can

Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu. - Tom didn't expect Mary to be so friendly.

Adanın sakinleri cana yakındır. - The inhabitants of the island are friendly.

friend
ayaktaş
friend
yoldaş
friend
dostça davranmak
friend
Kuveykır mezhebine mensup kimse
friend
{i} destek

Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim. - I was aided by a dear friend.

Bütün arkadaşları onun planını destekledi. - All his friends backed his plan.

friend
arkası olmak
friend
{i} yardımcı

Arkadaşım, genellikle çalışmalarıyla oğluma yardımcı olur. - My friend usually helps my son with his studies.

Ben bir arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum. - I'm trying to help a friend.

İngilizce - İngilizce
friend

You’d better watch it, friend.

used as a form of address when warning someone

    Heceleme

    used as a form of ad·dress when warn·ing some·one

    Türkçe nasıl söylenir

    yuzd äz ı fôrm ıv ıdres hwen wôrnîng sʌmwʌn

    Telaffuz

    /ˈyo͞ozd ˈaz ə ˈfôrm əv əˈdres ˈhwen ˈwôrnəɴɢ ˈsəmˌwən/ /ˈjuːzd ˈæz ə ˈfɔːrm əv əˈdrɛs ˈhwɛn ˈwɔːrnɪŋ ˈsʌmˌwʌn/