used as a direction in music; to be played relatively softly

listen to the pronunciation of used as a direction in music; to be played relatively softly
İngilizce - Türkçe

used as a direction in music; to be played relatively softly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

piano
hafif kıs
softly
yumuşakça

Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü. - Layla kissed Sami softly on the mouth.

Tom Mary ile yumuşakça Fransızca konuştu. - Tom spoke softly to Mary in French.

softly
alçak sesle
softly
yavaş yavaş

Tom ve Mary yavaş yavaş Fransızca konuşuyordu. - Tom and Mary were speaking softly in French.

softly
tatlılıkla
piano
piyano

Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti. - The musician shook his head and pushed his little piano away.

Piyanoda oturan kız benim kızımdır. - The girl sitting at the piano is my daughter.

piano
(isim) piyano
piano
{i} piyano (çalgı)
piano
s., z., müz. piano, hafif (sesle)
piano
piano stool vida ile alçalıp yükseltilebilen piyano taburesi
piano
upright piano düz piyano
piano
hafif
piano
hafif sesle
piano
dik piyano
piano
(zarf) hafif sesle
piano
grand piano kuyruklu piyano
softly
yumusakça
İngilizce - İngilizce
piano
softly
used as a direction in music; to be played relatively softly