use of supernatural techniques to accomplish specific aims

listen to the pronunciation of use of supernatural techniques to accomplish specific aims
İngilizce - Türkçe

use of supernatural techniques to accomplish specific aims teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

magic
sihirbazlık

Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır. - Magic is the art of changing superstition into money.

Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı. - The magic show was awesome today.

magic
büyü

Her lamba büyülü değildir. - Not every lamp is magic.

Japon folklöründe, bakenekolar büyülü güçleri olan kedilerdir. - In Japanese folklore, bakeneko are cats with magical powers.

magic
sihir

Keşke sihir kullanabilsem. - I wish I could use magic.

Bir sihirbaz olmak istiyorum. - I want to be a magician.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Narnia'nın büyülü dünyasına hoş geldiniz. - Welcome to the magical world of Narnia.

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

magic
sihirli

Tom birkaç sihirli hileler bilir. - Tom knows a few magic tricks.

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar. - In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
İngilizce - İngilizce
magic
use of supernatural techniques to accomplish specific aims

    Heceleme

    use of su·per·na·tu·ral techniques to ac·com·plish spe·cif·ic aims

    Türkçe nasıl söylenir

    yus ıv supırnäçırıl tekniks tı ıkämplîş spısîfîk eymz

    Telaffuz

    /ˈyo͞os əv ˌso͞opərˈnaʧərəl tekˈnēks tə əˈkämpləsʜ spəˈsəfək ˈāmz/ /ˈjuːs əv ˌsuːpɜrˈnæʧɜrəl tɛkˈniːks tə əˈkɑːmplɪʃ spəˈsɪfɪk ˈeɪmz/