Tom bu gece öldürücü iğneyle ölecek.
- Tom is to die by lethal injection tonight.
Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
- I prefer taking medicine rather than getting an injection.
O, morfin enjeksiyonları ile kontrol altında tutuldu.
- She was kept under with morphine injections.
Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
- An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.