Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.
- The urban population in most developing countries is increasing very fast.
Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
- Bicycles are tools for urban sustainability.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Loch Ness canavarı bir şehir efsanesidir.
- The Loch Ness monster is an urban myth.
Sonunda kent yaşamına alıştım.
- I've finally got used to urban life.
Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır.
- Patio dining for breakfast is widely practiced in urban areas of France.
He felt deeply drawn to him, and not solely because he was intrigued by the contrast between O’Brien’s urbane manner and his prize-fighter’s physique.
Grete wel Vrban, oure helpere in Crist Jhesus, and Stacchen, my derlyng.