upgrade, improve, enhance, enrich

listen to the pronunciation of upgrade, improve, enhance, enrich
İngilizce - Türkçe

upgrade, improve, enhance, enrich teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

better
daha iyi

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir. - A laptop is better than a desktop.

Nakido, Twitter'dan daha iyidir. - Nakido is better than Twitter.

better
ıslah olmak
better
yakşırak
better
daha iyi bir hale gelmek
better
daha yakşı
better
{i} üstünlük
better
kötü de olsa
better
better and better gittikçe dahabe better off daha iyi durumda olmak
better
{f} geliştirmek

Kendimi geliştirmek istiyorum. - I want to better myself.

İngilizceni geliştirmek istiyorsan onun konuşulduğu ülkelere gitsen iyi olur. - If you are to improve your English, you had better go to countries where it is spoken.

better
(zarf) daha iyi şekilde, daha iyi, iyisimi
better
(isim) daha iyisi, üstün kimse
better
anca beraber kanca ber
better
daha çok

Ben kahveyi daha çok severim. - I like coffee better.

Evlendikten sonra benim Japonca daha iyi oldu ve daha çok anlayabildim. - After I got married, my Japanese got better and I could understand more.

better
{f} geçmek
better
for better or for worse iyi de olsa
better
{s} (good ve well'in üstünlük derecesi)
better
{f} daha iyi yapmak

Tom ondan daha iyi yapmak zorunda kalacak. - Tom is going to have to do better than that.

Dünyamızı daha iyi yapmak için çalışalım. - Let's try to make our world better.

better
daha iyi şekilde

Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım, onu, onun yapabildiğinden daha iyi şekilde yapamam. - No matter how hard I try, I can't do it any better than she can.

Daha iyi şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz. - We know we can do better.

better
daha güzel

Düne nazaran bugün hava daha güzel. - Compared to yesterday, the weather is better today.

Mary sadece daha güzel değil fakat Alice'den daha iyi notlar alır. - Mary isn't only prettier, but she gets better grades than Alice.

İngilizce - İngilizce
{f} better
upgrade, improve, enhance, enrich