Yaklaşık 3:00 a.m. e kadar kitap okuduğu için Tom yatmamıştı.
- Tom was up until about 3:00 a.m. reading a book.
Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda until I went to China.
On yaşına gelene kadar Hiroshima'da yaşadı.
- She had lived in Hiroshima until she was ten.
Bunu yapan kişiyi bulana değin dinlenmeyeceğim.
- I won't rest until I find the person who did this.
O zamana değin, gerçeği bilmiyordu.
- It was not until then that he learned the truth.
köye ulaşıncaya dek beraber yuruduler fakat sonra yolları ayrıldı
- They walked along the road together until they reached the village, but then their paths diverged.
Neden sarhoş olana dek içiyorsun?
- Why do you drink until you are that drunk?
Tom üç ay öncesine kadar bize bitişikte yaşadı.
- Tom lived next door to us until three months ago.
Benim ilacım hazır olana kadar burada bekleyeceğim.
- I'll wait here until my medicine is ready.
There were visa applicants in our waiting room until 7 p.m.