Onun kelime dağarcığı yetersiz.
- His vocabulary is inadequate.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
Arabam beygir gücünde yetersiz.
- My car is deficient in horsepower.