unutulmaz

listen to the pronunciation of unutulmaz
Türkçe - İngilizce
unforgetable
deathless
red-letter
nameable
unforgetable, memorable
memorable

What happened on that memorable day? - O unutulmaz günde ne oldu?

It wasn't particularly memorable. - O özellikle unutulmaz değildi.

haunting
notable
imperishable
namable
evergreen
never to be forgotten
unforgettable

For children, “le Cirque du Soleil” is an unforgettable show. - “Le Cirque du Soleil” çocuklar için unutulmaz bir gösteridir.

That was the most unforgettable meal that I've ever eaten. - Yediğim en unutulmaz yemekti o.

never-to-be-forgotten
nevertobeforgotten
unutulmaz bir şekilde
memorably
unutulmaz gün
red letter day
unutulmaz kılmak
make unforgettable
unut
forgot

I forgot to turn off the television before going to bed. - Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

He forgot to give back my dictionary. - Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.

unut
forget

How can I forget those days? - Bu günleri nasıl unutabilirim?

Please don't forget to mail the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

unut
disremember
unut
forgotten

The event was forgotten in progress of time. - Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.

This fact must not be forgotten. - Bu gerçek unutulmamalı.