unutturma

listen to the pronunciation of unutturma
Türkçe - İngilizce
to forget
unut
forgot

This fact must not be forgotten. - Bu gerçek unutulmamalı.

He forgot to give back my dictionary. - Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.

unut
forget

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

Please don't forget to post the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

unutturmak
live down
unutturmak
efface
unut
disremember
unut
forgotten

I had forgotten how beautiful you are. - Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.

The event was forgotten in progress of time. - Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.

unutturmak
to cause to forget, to make (sb) forget
unutturmak
cause to forget
unutturmak
to cause (someone) to forget (someone, something)
Türkçe - Türkçe
Unutturmak işi
(Osmanlı Dönemi) TENSİYE
unutturmak
Unutmasına yol açmak veya unutmasını sağlamak: "Bu sırada, pek hayırlı bir hadise daha oldu ki, babama beni tamamıyla unutturdu."- Y. K. Karaosmanoğlu
unutturmak
Unutmasına yol açmak veya unutmasını sağlamak
unutturma