Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Şimdiye kadar beş kitap yazdı.
- He has written five books so far.
Şu ana kadar her şey iyi.
- Everything is fine so far.
Şu ana kadar Texas'ı nasıl buldunuz?
- How do you like Texas so far?
Sadece o kadar uzaklaşabilirsin.
- You can only go so far.
Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım.
- I've had a great life so far.
How is your driving lessons? - So far, pretty good.