Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Buraya altın barlarını kim gömdü.
- Who buried the gold bars here?
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Tom silahını paltosunun altında gizledi.
- Tom concealed his pistol under his coat.