Ara
Çeviri
Oyunlar
Programlar
Kayıt ol
Üye Girişi
Ayarlar
Blog
Hakkımızda
İletişim
Hesap
Üye Girişi
Kayıt ol
Ayarlar
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
unsettles
İngilizce - Türkçe
unsettles
teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
İlgili Terimler
unsettle
{f}
huzurunu kaçırmak
unsettle
huzurunu kaçirmak
unsettle
bozmak
unsettle
hasta etmek
unsettle
yerinden çıkarmak
unsettle
tedirgin et
unsettle
rahatsızlık vermek
unsettle
midesini bozmak
unsettle
tedirgin olmak
unsettle
{f}
(inanç, ekonomi v.b.'ni) sarsmak: It had unsettled him. Onu ruhen sarsmıştı
unsettle
{f}
sarsmak
unsettle
{f}
tedirgin etmek, huzurunu kaçırmak: The news of the
unsettle
rahatsız et
unsettle
{f}
heyecanlandırmak
unsettle
{f}
karıştırmak
unsettle
{f}
düzenini bozmak
unsettle
yerinden çıkmak
İngilizce - İngilizce
unsettles
teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
Third person singular simple present of to unsettle
İlgili Terimler
unsettle
To make upset or uncomfortable
Don't unsettle the horses or they'll bolt.
unsettle
to put into confusion
unsettle
{v}
to make uncertain, to overthrow
unsettle
To bring into disorder or disarray
unsettle
{f}
disturb; confuse; cause worry
unsettle
disturb the composure of
unsettle
To move or loosen from a settled position or state; to unfix; to displace; to disorder; to confuse
unsettle
If something unsettles you, it makes you feel rather worried or uncertain. The presence of the two policemen unsettled her. = disturb. to make someone feel slightly nervous, worried, or upset
unsettle
To become unsettled or unfixed; to be disordered
unsettles
Telaffuz
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Geçmiş
unsettles
Daha fazla...
Temizle
Favoriler
Daha fazla...
Temizle