unpredictable

listen to the pronunciation of unpredictable
İngilizce - Türkçe
{s} sağı solu belli olmaz

Onların sağı solu belli olmaz. - They're unpredictable.

Karımın sağı solu belli olmaz. - My wife is very unpredictable.

önceden kestirilemeyen
on görülemeyen
Önceden tahmin edilemeyen, önceden bilinmez
tarafsız
{s} önceden bilinmez

O çok önceden bilinmez. - She's very unpredictable.

ne yapacağı belli olmaz
unstable
{s} istikrarsız

Suriye'deki istikrarsız güvenlik durumu Türkiye'yi de etkilemektedir. - The unstable security situation in Syria also affects Turkey.

İnsanların duygusal yaşamları gittikçe daha istikrarsız hale geliyor. - People's emotional lives are becoming more and more unstable.

unstable
{s} kararsız

Tom'un kararsız olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is unstable.

Tom bana Mary'nin duygusal yönden kararsız olduğunu söyledi. - Tom told me Mary was emotionally unstable.

unpredictable or capricious
öngörülemeyen veya kaprisli
unstable
kararsız,tutarsız
unstable
{s} değişken
unstable
(Tıp) dayanıksız
unstable
stabil olmayan
unstable
(Tıp) unstabil
unstable
gelgeç
unstable
yeltek
unstable
denksiz
unstable
değişen
Unpredictability
öngörülemezlik
unpredictability
tahmin edememe durumu, tahmin edebilme yetersizliği
unpredictably
Beklenmedik bir biçimde, tahmin edilemeyecek bir şekilde
unstable
duraysız
unstable
(sıfat) dengesiz, istikrarsız, değişken, oynak, kararsız, güvenilmez, sağlam olmayan
unstable
{s} oynak
unstable
{s} kim. instabil, kararsız
unstable
{s} sağlam olmayan
unstable
{s} güvenilmez
unstable
{s} sağlam olmayan; dengesiz; oynak
İngilizce - İngilizce
An unpredictable thing
Unable to be predicted
{s} unforeseeable, uncertain, not predictable
unknown in advance; "an unpredictable (or indeterminable) future"
impossible to foretell
If you describe someone or something as unpredictable, you mean that you cannot tell what they are going to do or how they are going to behave. He is utterly unpredictable. Britain's notoriously unpredictable weather. predictable + unpredictably un·pre·dict·ably Monthly costs can rise or fall unpredictably. her husband's unpredictably violent behavior to others. + unpredictability un·pre·dict·abil·ity the unpredictability of the weather
not occurring at expected times
unstable
unpredictability
The quality of being unpredictable
unpredictability
{i} lack of predictability, unexpectedness
unpredictability
the trait of being unpredictably irresolute; "the volatility of the market drove many investors away"
unpredictability
Something which is unpredictable
unpredictability
lacking predictability
unpredictability
the quality of being guided by sudden unpredictable impulses
unpredictably
In an unpredictable way
unpredictably
in an unpredictable manner
unpredictably
in an erratic unpredictable manner; "economic changes are proceeding erratically"
unpredictable