Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır.
- Four is an unlucky number in Japan.
Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
- I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is unlucky.
Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk.
- We are all witnessed the unlucky incident included Tom.
Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is unlucky.
Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk.
- We are all witnessed the unlucky incident included Tom.
Bazı insanlar on üçün uğursuz bir sayı olduğunu söylerler.
- Some people say thirteen is an unlucky number.
Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.
- I wonder why some people think black cats are unlucky.