Bitmemiş bir işimiz var.
- We have unfinished business.
Tom'un ilgilenmesi gereken bitmemiş bir işi vardı.
- Tom had some unfinished business to attend to.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
- I hate unfinished business.
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Bitirilmemiş işten nefret ederim.
- I hate unfinished business.
Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.
- She doesn't like to leave anything unfinished.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
- I hate unfinished business.
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.
- I think we have some unfinished business.
... forget, "The unfinished manuscript of the greatest work of the greatest scientist of ...