Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
- It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.
Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
- Private detectives were hired to look into the strange case.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
Garip bir keşif yaptılar.
- They made a strange discovery.
Adam tam bir yabancıydı.
- The man was a total stranger.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
- Sometimes he can be a strange guy.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.