Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
- Private detectives were hired to look into the strange case.
Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.
- As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead.
O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.
- It likes strange animals, like snakes.
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog will bark at strangers.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
- Sometimes he can be a strange guy.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.
She's probably sitting there hoping a couple of strange detectives will drop in.