underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean

listen to the pronunciation of underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean
İngilizce - Türkçe

underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

underwater
sualtı

Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır. - Penguins' eyes are adapted for underwater vision.

Bu akvaryumun bir sualtı tüneli var. - This aquarium has an underwater tunnel.

underwater
{f} su altında

Tom su altında yüzerken gözlerinin kapatır. - Tom closes his eyes when he swims underwater.

Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım. - I used to dream about being able to breathe underwater.

underwater
sualtında

Tom bir nefes aldı ve sonra sualtında yüzmeye başladı. - Tom took a breath and then started swimming underwater.

Bir hidrofon sualtında kullanılmak üzere tasarlanmış bir mikrofondur. - A hydrophone is a microphone designed to be used underwater.

underwater
{s} sualtındaki
underwater
{s} su altında olan/kullanılan, sualtı
underwater
su seviyesinin altında olan kısım
underwater
suyun altında

Suyun altında ağlamak mümkün mü? - Is it possible to cry underwater?

underwater
geminin su hattından aşağıda olan
underwater
su altında olan veya kullanılan
underwater
su altında olan
İngilizce - İngilizce
underwater
underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean

    Heceleme

    un·der·ly·ing wa·ter or bo·dy of water, for ex·am·ple in an aq·ui·fer or the deep o·cean

    Telaffuz