Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
- The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir.
- A submarine can travel over and under the water.
Bir hidrofon sualtında kullanılmak üzere tasarlanmış bir mikrofondur.
- A hydrophone is a microphone designed to be used underwater.
En sevdiğiniz sualtı düşmanı nedir?
- What's your favorite underwater enemy?
Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.
- I used to dream about being able to breathe underwater.
Üç dakika boyunca su altındaydı.
- He was underwater for three minutes.
Tom bir nefes aldı ve sonra sualtında yüzmeye başladı.
- Tom took a breath and then started swimming underwater.
Ben genç bir kızken hep sualtında yaşamak istedim.
- When I was a young girl, I always wanted to live underwater.
Suyun altında ağlamak mümkün mü?
- Is it possible to cry underwater?
We've been underwater on our mortgage ever since the housing crash.
They agreed that their old disputes were water under the bridge and decided to make a fresh start.
... to streets, indoors, and even under water. ...