Onun asla cesareti eksik değil.
- He is by no means wanting in courage.
Sonuç asla tatmin edici değildi.
- The result was by no means satisfactory.
Çeviri kesinlikle kolay değil.
- Translation is by no means easy.
O, kesinlikle gelmez.
- He will by no means come.
O hiçbir şekilde anjelik değildir.
- She is by no means angelic.
O hiçbir şekilde kibar değil.
- She is by no means polite.
O hiçbir şekilde mutlu değildi.
- He was by no means happy.
O hiçbir şekilde kibar değil.
- She is by no means polite.