O doktor kültürlü bir adam.
- That doctor is a cultured man.
Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
- All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.
- Japanese cultured pearls have come to monopolise as much as 60% of the world pearl market.