Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is particularly handsome.
Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
- I'm not particularly keen on this kind of music.
Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.
- I have nothing in particular to do tomorrow.
Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- I want to emphasize this point in particular.