Tom is reckless, isn't he?
- Tom umursamaz, değil mi?
Tom was very reckless, wasn't he?
- Tom çok umursamazdı, değil mi?
I do not want him to be careless.
- Umursamaz olmasını istemiyorum.
That accident is a good example of his carelessness.
- O kaza onun umursamazlığının iyi bir örneğidir.
We were young and carefree.
- Biz genç ve umursamazdık.
You look unimpressed.
- Sen umursamaz görünüyorsun.
Tom said I looked unimpressed.
- Tom umursamaz göründüğümü söyledi.
You seem unconcerned.
- Umursamaz görünüyorsun.
Tom seems unconcerned.
- Tom umursamaz görünüyor.