umursamak

listen to the pronunciation of umursamak
Türkçe - İngilizce
care
to be concerned about, consider (someone, something) important
care about
to care (about), to mind
mind
take notice of
regard
(deyim) give a hoot

She does not give a hoot what people think.

give a damn
umursa
care about

My father doesn't care about money at all. - Baban parayı hiç umursamaz.

He doesn't care about anything. - Hiçbir şeyi umursamaz.

umursama
count
Türkçe - Türkçe
Aldırış etmek, önem vermek: "Politikayı zerre kadar umursadığı yoktu."- T. Buğra
Aldırış etmek, önem vermek
umursama
Umursamak durumu
umursamak