Ücretsiz bir şey alamazsın.
- You can't get anything for nothing.
Bu saati ücretsiz alabilirsin.
- You can have this watch for nothing.
O, kitabı boş yere aldı.
- He got the book for nothing.
Ben onu boş yere aldım.
- I got it for nothing.
Sana bunu bedava veriyorum.
- I'm giving it to you for free.
Sana bunu bedava vereceğim.
- I'll give it to you for free.
Bu bisikleti bedava aldım.
- I got this bicycle for nothing.
Bir şeyi asla bedava alamazsın.
- You never get something for nothing.
Bütün çabalarım boşa gitti.
- All my pains went for nothing.
Ben bu kitabı boşuna aldım.
- I got this book for nothing.
Ben armutları boşuna aldım.
- I got the pears for nothing.
Tomorrow, we shave for free.
- Morgen rasieren wir umsonst.
She got the ticket for free.
- Sie bekam das Ticket umsonst.
Tomorrow, we shave for free.
- Morgen rasieren wir umsonst.
I don't translate for free.
- Ich übersetze nicht umsonst.