This is what they have in common with other peoples.
- Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
Esperanto is the most simple and neutral international language for the peoples in the world.
- Esperanto, dünya halkları için en basit ve tarafsız uluslararası dildir.
More than one hundred nations have approved the treaty.
- Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
- Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Jews are a people chosen by God.
- Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
The Americans are a democratic people.
- Amerikalılar demokratik bir ulustur.
The official names of planets and their moons are governed by the International Astronomical Union.
- Gezegenlerin ve onların uydularının resmi isimleri Uluslar arası Astronomi Birliği tarafından kullanılır.
As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
- Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
This is what they have in common with other peoples.
- Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
Esperanto is the most simple and neutral international language for the peoples in the world.
- Esperanto, dünya halkları için en basit ve tarafsız uluslararası dildir.
That country intervened in the internal affairs of our nation.
- O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.
The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.
- Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
Barbados is a member of the Commonwealth.
- Barbados, İngiliz Uluslar Topluluğu üyesidir.
Barbados is a member of the Commonwealth.
- Barbados, İngiliz Uluslar Topluluğu üyesidir.