uğraş(mak)

listen to the pronunciation of uğraş(mak)
Türkçe - İngilizce
coping with
taking the bull by the horns
uğraş
deal

I have no time to deal with you. - Sizinle uğraşacak vaktim yok.

Tom is hard to deal with. - Tom'la uğraşmak zordur.

uğraş
endeavour [Brit.]
uğraş
occupation, work
uğraş
employment
uğraş
profession, occupation, pursuit; struggle, fight
uğraş
profession

I love dealing with professionals. - Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.

uğraş
avocation
uğraş
struggle

He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours. - Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.

I struggled to get out of the subway. - Metrodan inmek için uğraştım.

uğraş
tug
uğraş
engagement
uğraş
exertion
uğraş
occupation
uğraş
toil
uğraş
striving, struggle, endeavor, strong and determined effort or exertion
uğraş
endeavor

I wish you the best of luck in your next endeavor. - Bir sonraki uğraşında sana iyi şanslar diliyorum.

uğraş
resource
uğraş
wrestle
uğraş
(Hukuk) (iş veya mesleği kapsar) occupation
boşuna uğraş
Sisyphean task
boşuna uğraş
Sisyphean labor
profesyonel uğraş
(Hukuk) (lar) professional occupation
Türkçe - Türkçe
uğraş(mak)