typical; having the same properties of interest as a larger group

listen to the pronunciation of typical; having the same properties of interest as a larger group
İngilizce - Türkçe

typical; having the same properties of interest as a larger group teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

representative
{s} temsil eden
representative
{i} temsilci

Onu temsilcimiz olarak seçtik. - We adopt him as our representative.

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

representative
(sıfat) temsil eden, temsilci, temsilen, sembolik, kişileştiren, örnek, tipik, karakteristik
representative
vekil
representative
örnek

Tom her zaman örnek bir hükümete olumlu baktı. - Tom has always favored representative government.

representative
{s} temsilen
representative
{s} karakteristik

Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir. - Representative democracy is one form of government.

representative
{i} milletvekili

Bizim milletvekili yeni vergi planına karşı çıktı. - Our representative argued against the new tax plan.

representative
{i} tipik örnek
representative
{i} acenta
representative
{i} mümessil
representative
{s} kişileştiren
representative
{s} tipik
İngilizce - İngilizce
representative

If you took all the fools out of the legislature, it wouldn't be a representative body anymore. — Texas State Senator Carl Parker.

typical; having the same properties of interest as a larger group