two times

listen to the pronunciation of two times
İngilizce - Türkçe
iki kez

İki kez otobüs değiştirmek zorundayım. - I have to change buses two times.

Kyoto'da iki kez bulundum. - I've been to Kyoto two times.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

twice
iki katı

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar. - Your room is twice the size of mine.

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. - Your income is about twice as large as mine is.

twice
iki kez

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri. - German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.

twice
iki defa

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı. - The plane circled the airport twice after taking off.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
İngilizce - İngilizce
twice, on two different occasions
twice

I've been to Boston twice. - I've been to Boston two times.

This bridge is twice the length of that one. - This bridge is two times the length of that bridge.

two times