İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
İki defa aynı hatayı yaptı.
- He has made the same mistake twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.