Uçağımız tam onikide hareket etti.
- Our plane took off at exactly twelve o'clock.
Bir zamanlar oniki kızı olan bir kral vardı.
- There was once upon a time a king who had twelve daughters.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- The students' lunch period is from twelve to one.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
- Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.