Lütfen radyonun sesini kıs.
- Please turn down the radio.
Lütfen televizyonu kısar mısın?
- Would you please turn down the TV?
Onun teklifini reddetmekten başka elimden bir şey gelmedi.
- I couldn't help but turn down his offer.
Onun yardımı reddetmekle hata yaptın.
- You were wrong to turn down his help.
When it starts to boil, turn down the heat to a simmer.''.
He turned down all our offers of help.
Turn down the blankets to let them air out.