turn your work around so the other side of the fabric is facing you

listen to the pronunciation of turn your work around so the other side of the fabric is facing you
İngilizce - Türkçe

turn your work around so the other side of the fabric is facing you teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

turn
açmak

Eve vardığında Tom'un her gün yaptığı ilk şey TV'yi açmaktır. - The first thing Tom does every day when he gets home is turn on the TV.

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı. - But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.

turn
{f} dön

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek. - This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim. - Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

turn
dönmek

Eğer doğru hatırlıyorsam, sanırım bir sonraki köşede sola dönmek zorundayız. - If I remember correctly, I think we have to turn left at the next corner.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We're going to have to turn back.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler. - They sang on the stage in turn.

Şarkı söyleme sırası senin. - It's your turn to sing.

turn
katlamak
turn
dönemeç
turn
{i} dönüş

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur. - Tom often forgets to use his turn signal.

Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü. - Late in March 1841, his cold turned into pneumonia.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
İngilizce - İngilizce
turn
turn your work around so the other side of the fabric is facing you

    Heceleme

    turn your work a·round so the oth·er side of the fab·ric I·s fac·ing you

    Türkçe nasıl söylenir

    tırn yôr wırk ıraun sō dhi ʌdhır sayd ıv dhi fäbrîk îz feysîng yu

    Telaffuz

    /ˈtərn ˈyôr ˈwərk ərˈoun ˈsō ᴛʜē ˈəᴛʜər ˈsīd əv ᴛʜē ˈfabrək əz ˈfāsəɴɢ ˈyo͞o/ /ˈtɜrn ˈjɔːr ˈwɜrk ɜrˈaʊn ˈsoʊ ðiː ˈʌðɜr ˈsaɪd əv ðiː ˈfæbrɪk ɪz ˈfeɪsɪŋ ˈjuː/