tuer

listen to the pronunciation of tuer
Fransızca - Türkçe
öldürmek; kırıp geçirmek
öldürmek

Sizi öldürmek için geldim. - Je suis venu pour vous tuer.

Onu öldürmek için, ona saldırdı. - L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.

oldurmak
öldürtmek
öldür

Her şeyi geç, bu adam bir keresinde benim babamı öldürmeye kalkıştı. - Après tout, cet homme a tenté de tuer mon père à un moment.

Romeo, Juliet'in öldüğünü düşünerek, kendini öldürmeye karar verdi. - Romeo, croyant que Juliette était morte, décida de se tuer.

Fransızca - İngilizce
{v} smite
{v} slay
{v} despatch
kill, murder; slay, destroy
kill

I abhor killing animals. - J'ai horreur de tuer des animaux.

He barely missed being killed in the accident. - Il a failli se faire tuer dans l'accident.

kill off