Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
- Quelqu'un a menacé de tuer cet homme politique.
Onu öldürmek için, ona saldırdı.
- L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.
Romeo, Juliet'in öldüğünü düşünerek, kendini öldürmeye karar verdi.
- Romeo, croyant que Juliette était morte, décida de se tuer.
Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
- Quelqu'un a menacé de tuer cet homme politique.