tuer

listen to the pronunciation of tuer
Fransızca - Türkçe
öldürmek; kırıp geçirmek
öldürmek

Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti. - Quelqu'un a menacé de tuer cet homme politique.

Onu öldürmek için, ona saldırdı. - L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.

oldurmak
öldürtmek
öldür

Romeo, Juliet'in öldüğünü düşünerek, kendini öldürmeye karar verdi. - Romeo, croyant que Juliette était morte, décida de se tuer.

Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti. - Quelqu'un a menacé de tuer cet homme politique.

Fransızca - İngilizce
{v} smite
{v} slay
{v} despatch
kill, murder; slay, destroy
kill

I abhor killing animals. - J'ai horreur de tuer des animaux.

This bomb can kill many people. - Cette bombe peut tuer beaucoup de personnes.

kill off