Tom leaned out the window of his car and pressed the button on the intercom at the gate.
- Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
Tom pushed the button, but nothing happened.
- Tom tuşa bastı ama hiçbir şey olmadı.
This piano has only 87 keys.
- Bu piyanonun yalnızca 87 tane tuşu var.
Tom pressed a key on the computer keyboard.
- Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.
Your keyboard needs replacing.
- Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.
This keyboard is missing several keys.
- Bu klavyenin birkaç tuşu eksik.