Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.
- Tom sat by the pool in swimming trunks, surrounded by beautiful women in bikinis.
Tom bir ağaç gövdesinde oturdu.
- Tom sat on a tree trunk.
Gövde bir ağacın ana parçasıdır.
- The trunk is the main part of a tree.
Bavulumu bagaja koydum.
- I put my suitcase in the trunk.
Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya bindi ve arabayla uzaklaştı.
- Tom put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
Tom bir ağaç gövdesinde oturdu.
- Tom sat on a tree trunk.
Bavulumu bagaja koydum.
- I put my suitcase in the trunk.
Tom bavulu taşımama yardım etti.
- Tom helped me to carry the trunk.
His bathing trunks were ruined and he didn't have another pair.