troop

listen to the pronunciation of troop
İngilizce - Türkçe
asker

Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı. - The arrival of the troops led to more violence.

Askerler isyanı kolayca bastırdı. - The troops easily put down the rebellion.

{i} birlik

General birlikleri denetledi. - The general inspected the troops.

İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar. - British troops held that area.

kıta
bölük
küme
tabur
takım
ç.askerler
türküm
sürü
izci türkümü
süvari bölüğü
alay
küme veya sürü halinde toplamak
(çoğ.) asker; süvari bölüğü
cemaat, güruh
ileri yürüyüşü yapmak
sürü halinde toplanmak
troop away yürüyüş yapmak
(Askeri) SÜVARİ BÖLÜĞÜ: Bir süvari grubunun, hem idari hem taktik görevleri bulunan ast birliği. Piyadede bölük, topçuda bataryaya eşittir
{f} topluca ilerlemek
{i} (izcilikte) oymak
{f} toplanmak
gitmek
{i} izci grubu
troop carrier asker taşıyıcı
ilerlemek
{i} topluluk
(Politika, Siyaset) askeri birlik
grup
cemaat
troop basis
(Askeri) kuruluş çizelgesi
troop commander
(Askeri) kafile komutanı
troop school
(Askeri) özel kurs
troop away
gitmek
troop carrier
asker taşıma aracı
troop age
(Askeri) kıta yaş haddi
troop age
(Askeri) KITA YAŞ HADDİ: Her rütbedeki subayların, diğer Şartları da haiz olmak kaydıyla rütbelerine göre kıtada vazife görebilecekleri yaş haddi
troop away
topluca gitmek
troop away
(Fiili Deyim ) kalabalık halinde yürümek
troop basis
(Askeri) KURULUŞ ÇİZELGESİ, KADRO: Belirli bir görevin yapılması için gerekli olan askeri birliklerle, personeli (siviller dahil) miktar, teşkilat, teçhizat ve -büyük komutanlıkların bahis konusu olması halinde- konuş yeri ile birlikte gösteren onaylanmış çizelge
troop basis accounting
(Askeri) KURULUŞ ÇİZELGESİ DÖKÜMÜ, KADRO DÖKÜMÜ: Kara Kuvvetleri kuvvesini; Ordu'nun belli başlı kuvvetlerine ve ordu çapındaki tesis ve teşkillere; bunları da daha küçük sınıf ve kademelere göre hesaplama usulü. Milli Savunma Bakanlığı karargah heyeti tarafından kararlaştırılan bu kategoriler Kara Kuvvetleri'nin vazife ve ihtiyaçlarına göre değişir
troop battery fire
(Askeri) birlik ateşi
troop battery fire
(Askeri) SIRA ATEŞİ: Topların, her top emredilen atım miktarını tamamlayıncaya kadar, sağdan (soldan) sıra ile, sonra yine sağdan (soldan) sıra ile ateş ettikleri zaman kullanılan terim. Bak. "fire". Buna topçuda "salvo fire" denir
troop battery fire
(Askeri) sıra ateşi
troop capacity
(Askeri) KITA TAŞIMA KAPASİTESİ
troop carrier
(Askeri) KITA NAKLİYE UÇAĞI: Bak. "troop carrier aircraft"
troop carrier
(Askeri) kıta nakliye uçağı
troop carrier
asker taşıyan araç
troop carrier aircraft
(Askeri) KITA NAKLİYE UÇAĞI: Özellikle, kıta ve malzemenin haya yolu ile nakledilmesinde kullanılan ağır, orta ve hafif hücum tipi uçak. Buna, kısaca, "troop carrier" de denir
troop carrier aircraft
(Askeri) kıta nakliye uçağı
troop carrier aviation
(Askeri) KITA NAKLİYE HAVACILIĞI: Askeri havacılığın, havadan kıta nakletmek için teşkil ve teçhiz edilmiş bir şubesi
troop carrier aviation
(Askeri) kıta nakliye havacılığı
troop carrier command
(Askeri) HAVA KITA NAKLİYE KOMUTANLIĞI: ABD Hava Kuvvetlerinin kıta nakliye uçakları ile kıta ve malzeme nakli ve yaralıların tahliyesi işleri ile uğraşan bir şubesi
troop carrier group
(Askeri) kıt’a nakliye grubu
troop carrier squadron
(Askeri) HAVA KITA NAKLİYE FİLOSU
troop carrier units
(Askeri) HAVA KITA NAKLİYE BİRLİKLERİ: Kıta ve ikmal maddelerini muharebe yerine nakletmek, hasta ve yaralılar ile kıta ve harp malzemesinin tahliyesinde kullanılmak üzere teşkil edilen hava birlikleri
troop carrier units
(Askeri) hava kıta nakliye birlikleri
troop carrying vehicle
asker taşıyan araç
troop class patient
(Askeri) hafif hasta ve yaralı
troop class patient'
(Askeri) HAFİF HASTA VE YARALI: Tahliye sırasında tıbbi bakıma ihtiyacı az olan ve yürüyebilen hasta ve yaralılar
troop commander
(Askeri) KAFİLE KOMUTANI: Ulaştırma harekatında; nakledilmekte olan kıtanın komutanı olan subay ve kıdemli astsubay. Bu komutan kıtaları taşıyan araçlardaki komutanlardan ayrılır
troop equivalent dose
(Çevre) askeri birlik eşdeğer dozu
troop in
(Fiili Deyim ) kalabalık halinde girmek
troop information
(Askeri) kıta bilgileri
troop information
(Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR BİLGİLERİ: Askeri ve sivil olaylar, şartlar, politika ve faaliyetler hakkında, askeri personele komutanları tarafından sağlanan bilgi
troop information activities
(Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR FAALİYETLERİ: Askerde; Ordu saflarında kendisine düşen görevi ve Ordu'nun yurt savunmasındaki önemini idrak kabiliyetini arttırmak için askeri ve sivil olaylar, şartlar, güdülen politika ve faaliyetler hakkında bilgi vermeyi, böylece Ordu'nun fiili gücünü arttırmayı hedef tutan komutanlık çalışmaları
troop information and education center
(Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR MERKEZİ: Askeri bilgi ve öğretim faaliyetlerinin toplandığı yer. Bu merkez, birliğin büyüklüğüne ve mevcut tesislere göre, bölük veya müfrezenin erat gazinosundaki bilgi tahtasından, bir garnizon, mevki veya ordugahtaki esas bilgi ve öğretim faaliyetlerin toplanmış olduğu büyük bir merkeze kadar değişebilir. Buradaki tesisler Ordu Genel Kültür Merkezi (Army Education Center) ni içine alabilir
troop information and education officer
(Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR SUBAYI: Belirli bir birlikte, kıta genel kültür programlarının hazırlanmasıyla görevlendirilen subay
troop information hour
(Askeri) GENEL KÜLTÜR SAATİ: Memleketin birer vatandaşı ve Silahlı Kuvvetlerin birer üyesi sıfatıyla sorumluluklarını idrak etmek ve bunlara gereken önemi vermek maksadıyla, Ordu personeline, görevleriyle ilgili önemli konularda bilgi vermek ve genel kültür için gerekli kaynaklar bulmak üzere hazırlanan ve en az bir saat süren eğitim zamanı. Bu program, haftada en az bir defa uygulanır
troop information hour
(Askeri) genel kültür saati
troop information program
(Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR PROGRAMI: Memleketin birer vatandaşı ve Silahlı Kuvvetlerin birer üyesi sıfatıyla, sorumluluklarını idrak etmek ve bunlara gerekli önemi vermek maksadıyla, Ordu personeline, görevleri ile ilgili önemli konularda bilgi vermek ve genel kültür için gerekli kaynaklar sağlamak üzere hazırlanan eğitimin bir kısmı
troop information programme
(Askeri) kıta genel kültür programı
troop issue
(Askeri) BİRLİK DAĞITIM MADDESİ
troop leading procedures
(Askeri) kıta sevk ve idare usulleri
troop list
(Askeri) BİRLİK VE PERSONEL ÇİZELGESİ: Belirli bir görev için lüzumlu askeri kuvvetleri, birlik ve personel bakımından gösteren çizelge. Bu çizelge, kuruluş çizelgesine (troop basis) esas teşkil eder
troop list
(Askeri) birlik ve personel çizelgesi
troop location group
(Askeri) posta danışma grubu
troop location group
(Askeri) POSTA DANIŞMA GRUBU: Merkez Dairesi tarafından bir posta toplama merkezi (postal concentration center) 'nde çalışmak üzere tayin edilen erler grubu. Bu grup, postanın dağıtılabilmesi için, birliklerin intikalleri hakkında lüzumlu bilgiyi, posta işleriyle ilgili makamlara verir
troop movement
(Askeri) KITA HAREKETİ, KITA İNTİKALİ: Kıtaların, herhangi bir vasıta ile, bir yerden başka bir yere hareket veya intikalleri. Bak. "movement"
troop movement
(Askeri) kıta intikali
troop movement
(Askeri) kıta hareketi
troop movement commander
(Askeri) katar komutanı
troop movement commander
(Askeri) KATAR KOMUTANI: Trenle nakliyatta, bir katara komuta eden ve nakliyatın idare ve emniyetinden sorumlu olan subay
troop off
topluca gitmek
troop parachute
(Askeri) kıta personel paraşütü
troop program
(Askeri) TEŞKİLAT VE KONUŞ ŞEMASI: Kara Kuvvetleri Komutanlığı planlama şeması. Bu şema, bütçeleme, lojistik, eğitim ile ilgili personel planlamalarında faydalanılmak üzere, Kara Ordusunun tasarlanan hacmini, kuruluş ve konuşunu, bünyesi içinde kullanılması planlanmış sivil personelle birlikte açıklar
troop program sequence number
(Askeri) TEŞKİLAT VE KONUŞ ŞEMASI SIRA NUMARASI
troop programme
(Askeri) teşkilat ve konuş şeması
troop safety
(Askeri) askerlerin emniyeti
troop safety
(Askeri) (NUCLEAR) ASKERLERİN EMNİYETİ (NÜKLEER): Önerilen patlama yerinin ötesinde, öngörülen emniyeti sağlayacak tehlike derecesi altında tanımlanmış personel toplanma ölçütünün belirttiği bir mesafeyi tanımlayan bir unsur
troop school
(Askeri) ÖZEL KURS: Bir teşkil dahilinde, subay ve erat için açılan herhangi bir öğretim kursu
troop space cargo
(Askeri) BAGAJ: Normal olarak el altında bir yerde istiflenen eşya torbası, hurç veya hamak, kilitli sandık ve büro teçhizatı gibi eşya. Hücum kıtaları tarafından kıyıya çıkarılmaları icap eden elde taşınır muharebe teçhizatı ile silahlarda normal olarak bunlar arasındadır. Ayrıca bakınız: "cargo"
troop strength
(Askeri) kıta kuvvesi
troop test
(Askeri) tatbiki deneme
troop test
(Askeri) TATBİKİ DENEME: Harekat ve teşkilatla ilgili tasarıları, doktrini, taktik ve tekniği değerlendirmek veya malzeme hakkında daha fazla bilgi elde etmek amacıyla sahrada yapılan deneme. Ayrıca bakınız: "tests"
troop together
toplanmak
troop topics
(Askeri) kıta tartışma konuları
troop topics
(Askeri) KITA TARTIŞMA KONULARI: Kara Ordusu Haberler Programı'ndaki belirli haber hedefleri ve haber konuları sahalarını desteklemek maksadıyla, lüzum görüldükçe yayımlanan, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait seri halinde broşürler
troop train
(Askeri) ASKERİ KATAR, ASKERİ TREN: Özellikle kıtaları taşımak için kullanılan tren
troop train ration
(Askeri) KITA TREN RASYONU: Mutfak tesisleri bulunan askeri trenler (hastane trenleri hariç) ile seyahat emri verilmiş personel için dağıtılan rasyon. Askeri tren rasyonu, bir günde bir kişiye bir rasyon esası üzerinden aynı (aynen yiyecek) olarak dağıtılır. Bak. "ration"
troop train ration
(Askeri) birliğin yiyecek istihkakı
troop transport
(Askeri) kıta nakliye gemisi
troop transport
(Askeri) KITA NAKLİYE GEMİSİ: Bak. "troopship"
troop transportation
(Askeri) kıta ulaştırması
troop transportation
(Askeri) KITA ULAŞTIRMASI: Kara, hava veya deniz araçları ile, kıtaların bir yerden başka yere nakledilmesi
troop unit
(Askeri) ASKERİ BİRLİK: Askerlerden meydana getirilmiş herhangi bir teşkil
troop up
toplanmak
transmission level point; troop leading procedıres
(Askeri) ileti seviyesi noktası; birlik liderlik prosedürleri
cavalry troop
(Askeri) süvari bölüğü
troops
kıtalar
troops
(Askeri) kıta
airborne troop
hava indirme kıtası
troops
askerler

Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı. - The arrival of the troops led to more violence.

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

troops
asker grupları
troops
birlikler

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz. - Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.

Takviye birliklere ihtiyaç vardı. - Additional troops were needed.

troops
askerden
air cavalry troop
(Askeri) HAVA SÜVARİ BÖLÜĞÜ: Keşif ve helikopter birliği
armored cavalry troop
(Askeri) ZIRHLI SÜVARİ BÖLÜĞÜ
auxiliary troop
destek bataryası
boy scout troop
oymak
detailed troop decontamination
(Çevre) özel birlik arındırması
duty with troop unit
(Askeri) KITA HİZMETİ: Bak. "duty with traops"
duty with troop units
(Askeri) Kıta hizmeti
headquarters troop
(Askeri) ZIRHLI SÜVARİ KARARGAH BÖLÜĞÜ: Bir zırhlı alay veya zırhlı keşif taburu veya daha büyük bir zırhlı süvari birliğinin; idare, istihbarat, muharebe ve diğer faaliyetleri için kullandığı personeli bulunan, idari ve taktik kısmı
heavy weapons troop
(Askeri) AĞIR BÖLÜK, AĞIR SİLAH BÖLÜĞÜ: Bak. "heavy weapons company"
marine troop
(Askeri) deniz piyadesi
motorcycle troop
(Askeri) MOTOSİKLETLİ KITA (BİRLİK): Motosikletlere bindirilmiş zırhlı birlik unsurlarından mürekkep bölük veya batarya ya da benzeri birlik
motorcycle troop
(Askeri) motosikletli kıta
motorcycle troop
(Askeri) motosikletli birlik
service troop
(Askeri) SÜVARİ HİZMET BÖLÜĞÜ: Bir süvari grup veya alayında, ikmal ve ağırlık nakliyatını sağlayan idari birlik
troops
grup/takım/asker
troops
{i} asker

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı. - The arrival of the troops led to more violence.

troops
taşı/hareket et
troops
(Askeri) ASKER, ASKERLER, BİRLİKLER: Üniformalı askeri personeli ifade eden genel bir terim (Bu terim genellikle gemilerde vazife gören denizciler için kullanılmaz). Ayrıca bak. "airborne troops", "combat service support elements", "combat support troops", "combat troops", "service troops", "tactical troops"
troops
{i} askeri kuvvetler

Askeri kuvvetler resmi geçit yaptı. - The troops marched past.

weapons troop
(Askeri) AĞIR SİLAH BÖLÜĞÜ: Bu teşkil halen mevcut değildir
İngilizce - İngilizce
to move or march as if in a crowd; “The children trooped into the room”
A detachment of soldiers or police, especially horse artillery, armour, or state troopers
an orderly crowd
Mushrooms that are in a close group but not close enough to be called a cluster
A collection of people; a company; a number; a multitude
A small unit of cavalry or armour commanded by a captain, corresponding to a platoon or company of infantry
Soldiers, military forces (usually "troops")
a unit of girl or boy scouts
A particular roll of the drum
To march on; to go forward in haste
To move in numbers; to come or gather in crowds or troops
A company of stageplayers; a troupe
{n} a body of soldiers, a number of people
{v} to march in a body, go in haste, stock
If people troop somewhere, they walk there in a group, often in a sad or tired way. They all trooped back to the house for a rest. if a group of people troop somewhere, they walk there together in a way that shows they are tired or bored troop off/along/out etc
A troop is a group of soldiers within a cavalry or armoured regiment. a troop of enemy cavalry trotting towards the Dutch right flank
an orderly crowd; "a troop of children"
to move or march as if in a crowd; "The children trooped into the room"
a company of horse artillery; a battery
a group of soldiers
march in a procession; "the veterans paraded down the street"
Specifically, a small body of cavalry, light horse, or dragoons, consisting usually of about sixty men, commanded by a captain; the unit of formation of cavalry, corresponding to the company in infantry
move or march as if in a crowd; "They children trooped into the room"
a group of soldiers a cavalry unit corresponding to an infantry company an orderly crowd; "a troop of children" a unit of girl or boy scouts move or march as if in a crowd; "They children trooped into the room
A particular roll of the drum; a quick march
Formerly, also, a company of horse artillery; a battery
{i} group; pack; unit of soldiers or policemen; military unit of armored cavalry or cavalry having a headquarters group and at least two platoons; soldier
a cavalry unit corresponding to an infantry company
See Boy scout, above
{f} gather in a group; move in a group; march or walk in order; parade the flag before military troops (for ceremonial purposes); form into a troop or troops (Archaic)
Troops are soldiers, especially when they are in a large organized group doing a particular task. The next phase of the operation will involve the deployment of more than 35,000 troops from a dozen countries
a group of soldiers a cavalry unit corresponding to an infantry company an orderly crowd; "a troop of children"
a group of soldiers; collectively, an army; now generally used in the plural
A troop of people or animals is a group of them. Amy was aware of the little troop of travellers watching the two of them
a unit of girl or boy scouts move or march as if in a crowd; "They children trooped into the room
Soldiers, collectively; an army; now generally used in the plural
troop carrier
a ship, aircraft, or vehicle used for moving soldiers
troop carrier
any land or sea or air vehicle designed to carry troops
troop movement
movement of military units to a new location
troop the color
march in a parade with the flag
troops
plural form of troop
troops
Third-person singular simple present indicative form of troop
troops
military personnel in uniform

There are 10,000 troops in Iraq.

Yeniçeri New Troop
also spelled Janizary Turkish Yeniçeri ("New Troop") Elite corps of the Ottoman Empire's army from the late 14th to the early 19th century. Its original soldiers were prisoners of war, but a system soon was developed (the dev irme) wherein Christian youths were levied from Balkan vassals, converted to Islam, and though paid a regular salary inducted into the ranks of the sultan's slaves. They were, for the most part, infantry troops conscripted to replace the often-unreliable Turkish tribal cavalry (spahi). Strict early rules of behaviour, including celibacy, were later abandoned, and the Janissaries became active in court politics. In 1826 they rebelled rather than accept the reform of the army along European lines. The revolt was violently put down, and most of the Janissaries were killed
trooped
past of troop
trooping
present participle of troop
troops
third-person singular of troop
troops
soldiers collectively
troops
{i} soldiers, armed forces
troop

    Türkçe nasıl söylenir

    trup

    Telaffuz

    /ˈtro͞op/ /ˈtruːp/

    Etimoloji

    [ 'trüp ] (noun.) 1545. Attested in English since 1545, from French troupe (back-formation of troupeau, diminutive of Medieval Latin troppus "flock") and Middle French troupe (from Old French trope "band, company, troop"), both of Germanic origin from Frankish *þrop (throp, “assembly, gathering”) from Proto-Germanic *þurpan (“village, land, estate”) from Proto-Germanic *treb- (“dwelling”). Akin to Old English þorp, þrop "village, farm, estate" (Modern English thorp), Old Frisian þorp, Old Norse þorp.

    Videolar

    ... to have that script performed by the local town troop. ...