Bu yılki performansları çok berbattı.
- Their performance that year was horrible.
Dün gece berbat bir rüya gördüm.
- I had a horrible dream last night.
Pazar gününden nefret ediyorum! Çok kötü bir gün!
- I hate Sunday! It's a horrible day!
Bu ilacın tadı çok kötü.
- This medicine tastes horrible.
O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü.
- He saw a horrible face at the top of the stairs.
Keşke bu korkunç yerden gidebilsem.
- I just wish we could leave this horrible place.