Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir.
- A pub is a popular gathering place in which to drink beer.
Miting gerçekten iyi gitti.
- The meeting went really well.
Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez.
- Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
- Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
Distinction between gathering and agriculture.
Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor.
- There seems to be a big crowd gathering outside our office building.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
O asla bir toplantıya gitmez.
- He never goes to a gathering.
Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik.
- We exchanged phone numbers at the end of the gathering.
Japon öğrencilerin bilgi toplamada çok iyi olduklarını düşünüyorum.
- I think that Japanese students are very good at gathering knowledge.
Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.
- The radio warned us of the coming earthquake and we started gathering our things.