Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.
- I would really like to explore this cave.
Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
- The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
Mary dağı keşfetmeye gitti.
- Mary has gone off to explore the mountain.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
- He hopes to explore the uninhabited island.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
- He hopes to explore the uninhabited island.
Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
- The explorers began to suffer from a severe lack of food.
Tom her olasılığı araştırdı.
- Tom explored every possibility.