travel to unknown regions; investigate, examine, research

listen to the pronunciation of travel to unknown regions; investigate, examine, research
İngilizce - Türkçe

travel to unknown regions; investigate, examine, research teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

explore
{f} keşfetmek

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum. - I would really like to explore this cave.

Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar. - The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.

explore
{f} (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak
explore
(Bilgisayar) keşfetme

Mary dağı keşfetmeye gitti. - Mary has gone off to explore the mountain.

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

explore
(Bilgisayar) açınsamak
explore
açımlamak
explore
araştırmak
explore
dikkatle incelemek
explore
inceleme gezisi yapmak
explore
keşfe çıkmak
explore
keşfet

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

explore
{f} (bir konuyu) araştırmak, incelemek
explore
(Tıp) İnceden inceye muayene etmek
explore
araştır/keşfet
explore
{f} kontrol etmek
explore
{f} muayene etmek
explore
(Biyoloji) araştır

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı. - The explorers began to suffer from a severe lack of food.

Tom her olasılığı araştırdı. - Tom explored every possibility.

İngilizce - İngilizce
{f} explore
travel to unknown regions; investigate, examine, research