Onun hayali Dünyayı gezmektir.
- Her dream is to travel around the world.
Dünyayı gezmek istiyorum.
- I would like to travel around the world.
Seninle yolculuk etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?
- Do you like to travel by yourself?
Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.
- We're going to travel to Estonia at the beginning of next month.
Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.
- He was traveling in the Philippines this time of last year.
Zamanda yolculuk mümkündür.
- Time travel is possible.
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
- The day will soon come when we will conquer space and travel to the moon.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
- May I pay with a travelers' check?
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
- Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
Ses çok hızlı şekilde hareket eder.
- Sound travels very quickly.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Tom dünyayı dolaşmak istedi.
- Tom wanted to travel around the world.
Bir yıl izin almak ve dünyayı dolaşmak istiyorum.
- I want to take a year off and travel around the world.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Evinizden 10 km uzaktaki bir mağazaya gitmek istiyorsanız ve saatte 50 km hızla sürüyorsanız oraya varmak 12 dakikanızı alır.
- If you want to travel to a store located 10 km from your house, and you drive at 50 km/h, it would take you 12 minutes to get there.
Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
- It's more interesting to travel alone than to go on a group tour.
Bir yıl izin almak ve dünyayı dolaşmak istiyorum.
- I want to take a year off and travel around the world.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Üç gündür yolculuk yapmaktayız.
- We've been traveling for three days.
Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.
- Fadil traveled to Cairo to see Layla.
Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
- Tom travels abroad to see the world.
travel to Spain.
I like to travel.
I’m off on my travels around France again.
I’ve travelled the world.
My drill press has a travel of only 1.5 inches.